top of page

Dinle, Düşle, Yaz

Geçen sene koyduğum bir hedef olarak her ay bir adet öykü yazma planım vardı. Bunu maalesef tam anlamıyla gerçekleştiremedim. Bitirdiğim 4 öykümün yanı sıra eksik bıraktığım bir o kadarı vardı. Kelimenin tam anlamıyla her gün bu dosyama bakıp iç çekiyorum. Eksikleri bitirmediğimden canım acıyor ama içimden gelmediği takdirde bir işe girişmeye cazip bakmıyorum.


Haliyle beni kişisel paydada motive eden hususu tekrar sorguladım. Var olan eksikleri şimdilik bir kenara bıraktım ve düşünmedim. Çünkü onlara takılı kaldıkça önüme bakmayı unutuyor ya da istemiyordum. O halde ben de, yeni bir öykü yazmak için en çok neyi kullanabileceğimi düşündüm.


Yazma eylemini rutine bindirdiğiniz zaman, sizde de oluyordur diye düşünüyorum, hayatınızda olan biten çoğu şeyden bir kurgu çıkarmaya başlıyorsunuz. “Acaba başıma gelen bu saçma işi biraz daha abartarak fantastik ve komik bir öykü yazabilir miydim?” şeklinde düşünmeyi normal karşılayabiliyorsunuz.


Bazen de olaylardan ziyade yaşamınızda gündelik olarak yer alan noktalarla kendi kendinizi tetikliyorsunuz. Bunun ne olduğunu düşündüğümde ise aklıma ilk gelen şey müzik oldu. Daha doğrusu şarkılar. Çünkü burada önemli olan nokta, şarkı sözleri. Evet, bugün öykü yazımı konusunda şarkı sözlerinin kullanımına değineceğim.


Photo by Travis Yewell on Unsplash


Müzik dinlediğim uygulamadaki kayıtlarımı arşivleyen bir site var ve onun aracılığıyla buradaki 2024 yılı verilerimi tekrar inceledim. Sene boyunca toplamda 21.047 parça (her gün 58 kadar şarkı demek) dinlemişim. En çok dinlediğim 5 sanatçının toplamı bu sayının yarısına tekabül ediyor. Geri kalanları ise haliyle gitgide azalan ve farklılaşan veriler bütünü, dolayısıyla fikir yürütmemi ilk beş üzerinden yapma kararı aldım.


Bunların ikisi enstrümantal müzik, diğer üçü de alternatif rock tarzında. İçlerinden biri, İngilizce dışında üçüncü bir yabancı dil olduğundan şarkı sözlerini (eğer merak edip incelemediysem) anlayamıyorum hâliyle.


2024 yılında en çok dinlediğim beş sanatçının dağılım grafiği - Kaynak yazara aittir.


Böylece görüyorum ki, 10.000 küsur parçanın yüzde 72’si sözsüz müzik. Bu türü tercih etmemin sebebi beni sakinleştirmesi, düşüncelere bırakması, kafamı toplaması ve yazı yazarken odaklanmamı sağlaması. Bir kere alıştınız mı bırakması zor oluyor böyle şeylere. Kalan yüzde 28’in (yüzde 13’lük dilim hariç) şarkı sözleri beni düşünmeye itebilir demek oluyor böylece. Evet, sözsüz müzik de bunu sağlayabilir ancak burada bahse konu olan bu defa lirikler. Düşünüyorum da, belki de aynı türe çok fazla saplandığım için bazı öykülerimi yarım bırakmış olabilirim.


2024 yılında dört adet öykü yazdığımı belirtmiştim. Bunlardan ikisi, ana dilimdeki şarkıları dinledikçe gerçekleşti. Nostaljik bir akış içindeyken şarkıda bir anda yakaladığım cümle çok hoşuma gitti. Bu hissi yabancı parçalarda alıp almadığıma emin olamasam da henüz böyle bir tecrübem olmadı. Hâlbuki ana dilimde yer alan cümle hemen düşünmemi sağladı. Belki de etmen budur, hâlâ emin değilim.


Böylece bu durum, sene boyunca denemek açısından bir karar almamı sağladı. Eğer bir öykü yazmak istiyorsam ve nereden başlayacağıma pek emin değilsem şarkılara yöneleceğim. Onları bu defa sözlü olarak ele alacak ve eğer belli bir tema çerçevesinde yazacaksam, o tür şarkıları içeren albümlere, sanatçılara yer vereceğim. Duygularımı pekiştirmemi sağlayacağım.


Bunun başarılı bir kişisel deney olup olmayacağıyla ilgili fikrim yok fakat ümidim var. Çünkü düşündüğümüz zaman şarkılar düşündüğümüzden fazla kalıcılık içeriyorlar.


Hepimizin sabah kalktığında/gün içerisinde mırıldandığı hatta dilinize nereden yapıştığı belli olmayan nakaratlar vardır. Bazen bunları günler boyu hatırlamazsınız ama kafanızın daha dingin olduğu o boşluk anlarında bir bakarsınız ki sözler dilinizden bilinçsizce dökülüverir. Bu da bana, şarkıların (elbette dinginliğin de etkisiyle) çağrışımı güçlendirdiği izlenimini veriyor. Yani eğer bir öykü yazmak istiyorsam bana rehber olabilecek bir yönleri olabilir.


Öte yandan bazı albümler birer seri öykü gibidir. Sonraki şarkı belki de öncekiyle alakalıdır ya da direkt olarak onun devamı niteliğini taşır. Bu tamamıyla müzisyenin albüm tasarısıyla alakalıdır tabii. Yine de böyle albümleri dinlemenin (şahsen) daha hoş olduğunu söylemem gerek. Kendimi, albümde anlatılanlarla içselleştirebiliyorum ve liriklerin neden o şekliyle kullanıldığını anlayabiliyorum. Şarkıyı, aslında tüketilen herhangi bir sanat eserini (sanatçının kendisi kadar olmasa da kişisel olarak) anlayabilmek keyifli bir his uyandırır ne de olsa. Bağ kurmamızı sağlar ve bu bağ, kişisel fikirlere gebe olabilir, neden olmasın?


Şarkılar, anlayalım ya da anlamayalım bir kısa öykü aktarımı sağlar. Sanatçının yaşamından sahneler yer alıyorsa onları araştırmadan anlamak zor fakat bazen hayatımızdan noktaları yakaladığımızı hissederiz. Kaldı ki bazı sanatçıların amacı da budur, bizi yakalamak isterler. Yani bir noktada ortak bir düşünce ağına katılıyoruz. Haliyle kendi dilimizde duymak, aynı kültürden olayları dinlemek, benzer kalıpları fark etmek bizde yabancı parçalardakinden daha etkin hisler ve fikirler uyandırıyor herhalde. Bu bir şart olmasa da, verimlilik açısından daha mümkün görünüyor.


Kısa öykü aktarımı demiştik, devam edelim. Bence şarkılar (üstelik mantıklı bir anlatım akışı da varsa) hızlandırılmış kitaplar olarak ele alınabilir. Bir çırpıda okuduğumuz, detaylarında kaybolmadığımız fakat çarpıcı noktalarını es geçmediğimiz öyküler bunlar. İşittiklerimizi tamamlayarak ve neden sonuç sorgulaması yaparak kurgusal cevaplar vermek aslında biz dinleyicilere kalıyor. Bu alternatif senaryoların üretilmesine yardımcı bir oyun şeklinde bile görülebilir. Size kalmış.


Hiç şüphesiz en önemli nokta, müziğin kendisi. Hangi tür olacağına göre değişiklik gösteren ritmi, kelime kullanımı ve atmosferi ile bizi sarmalayınca bir parçası oluyoruz. İçine çekilmek kolayken fikir üretmek de hız kazanabilir. Tıpkı hoşumuza giden bir görsel sanat eserini tüketmek gibi. İzledikten sonra şahsen nasıl bir iş çıkaracağımızı düşünürüz bazen. Çünkü ondaki bütüncül etkiyi almışızdır. Belki bir kitap aynı hissi yaratmayabilir ama şarkı sizde daha etkileyici bir his sunabilir.



Elbette bu herkes için uygun olacak diye bir kaide de yok. Herkesin öğrenme ve kurgulama biçimi aynı olmak zorunda değildir sonuçta. Kişisel yorumumuzu katabilmek için bize en uygun sanat formuyla haşır neşir olmak iyi bir fikir diye düşünüyorum. Belki onu çoktan bulmuşsunuzdur ve herhangi bir probleminiz yoktur. İlham perileriniz sizi sık sık ziyaret ediyordur ve onlarla ilişkileriniz gayet yerindedir.


Ola ki bu durumdan yoksun hissediyorsanız, şans vermek isteyebilirsiniz. Yaparken lirikleri tümüyle almamaya ve şahsi söz ve düşüncelerinize yer vermeye özen gösterin. Şarkıya bağlı olmak zorunda değilsiniz ya da önünüze gelen her şarkıdan aynı performansı beklememelisiniz. Dedik ya, bir fikir uyandırmaya yardımcı olacaklar, direkt olarak sizin ayağınıza gelmeyecekler.


Tavsiyem, öncesinde konuyu ve mümkünse birkaç anahtar kelimeyi belirlemeniz. Böylece tür ve şarkı açısından hızlı bir süreç yaşanabilir. Parçalara uyum sağlamak daha keyifli ve belirgin hale gelebilir.


Belki de tam tersi ne yazmak istediğiniz ilgili fikriniz yoktur. Rastgele parçalara başvurmak da bir çare olabilir, ne dersiniz? Çeşitli türlerde deneme yapmak, onların sizde ne gibi duygu ve düşünceler uyandıracağını görmek farklı bir tecrübe sağlayabilir. Öykünün özgünlüğü konusunda da etkili bir seçenek gibi göründü bana.


Photo by jules a. on Unsplash


Bu sene 2024 hedefimi aşabilir miyim bilmesem de 2025 için de aynı hedefi koydum. Ne mutlu ki, ilk ayın kurgusunu bahsettiğim şekliyle başlayıp bitirdim. Hoşuma giden birkaç şarkı dinledim. Önceden belli olan temalarımla birlikte yazacağım öykümü, uzanıp dinlediğim ve gözlerimi kapattığım on beş dakikalık dilimde toparladım. Aynı gün hiç gecikmeden başlayıp bitirebildim. Şarkı sözlerinden yardım aldığım kadar onları bambaşka noktalara eğip bükmekten hiç çekinmedim. Bence onları eserin içindeki anlamıyla almaktan ziyade hiç beklenmedik biçimlerde sunmak hem daha cazip hem de daha eğlenceli.


Eğer olur da denerseniz, sonuç sizin açınızdan ne olursa olsun, bana yazın lütfen. Ben de fikir edinip bilgilerimi toparlayabilir ve seneye tekrar değerlendirebilirim. Sonraki kurgu şemanıza şarkıları dâhil etmeyi unutmayın, şimdiden iyi dinlemeler dilerim.

Comentários


Let Me Know What You Think

Thanks for submitting!

© 2023 by Sarnav. Powered and secured by Wix

bottom of page