top of page

Bilgeliğin İkilemi

Birkaç gün önce Sokrates’in bir cümlesine denk gelmiştim. Kitabımda işlemeye özen gösterdiğim noktalara rast geldiğim zaman istemsizce dikkat kesilir oluyorum. Bugün de aynı konuda bir video gördüğüm için kısa bir paylaşım yapmak istedim.


Konu bilgelik üzerine. Bilgelik deyince aslında akla Konfüçyus da geliyor. Ona ait olabileceği düşünülen bir alıntı şu şekilde:


”True wisdom is knowing what you don't know.”

“Gerçek bilgelik, neyi bilmediğini bilmektir.”


Aslında burada mütevazı bir nokta da var, bunu gözden kaçırmamak gerekiyor. Kaldı ki bu sözü ben de söyleyebiliyorum ancak bunu tam anlamıyla kast edebilmek için dahi belli bir mertebede (artık o eşik neyse) olmak gerektiğini düşünüyorum.

 

Sokrates’e dönelim. Onun bu konudaki felsefi yaklaşımını özetleyebileceği türden bir cümle olarak şu mevcut ki üsttekine çok benzer:


“The only true wisdom is in knowing you know nothing.”

“Tek gerçek bilgelik, hiçbir şey bilmediğini bilmektir.”


Ek olarak, daha çok bilinir olarak, Platon’un “Apology” eserinde Sokrates’in savunması aktarılırken şu cümle kullanılıyor:


"I know one thing, that I know nothing.”

"Bildiğim tek bir şey var, o da hiçbir şey bilmediğim.”



Sonraki dönemlerde bilge oyun yazarı ve şair William Shakespeare de, “As You Like It” adlı komedi eserinde şu cümleye yer vererek bilgelik hakkında bir ekleme yapma gereği hissetmiş olmalı.


"The fool doth think he is wise, but the wise man knows himself to be a fool.”

"Aptal kendini akıllı sanır, ama akıllı adam aptal olduğunu bilir.”


Bilgelik aynı zamanda bilinçli olma durumuyla da bağdaştırılıyor.

 

Bugün denk geldiğim video ise günümüzdeki filozoflardan Slavoj Zizek’e aitti. Kendisi popüler kültüre düşen herkes gibi genelde pek sevilmez. Çünkü popüler olan ön planda olur, bu da insanların iyi veya kötü bağlamda daha çok gözüne batar. Benim için kim olduğu ve ne dediğinden ziyade hangi konulara ne şekilde değindiği önemli. Bana kalırsa felsefenin özü düşünme biçimleri ve yönleri hakkında zaman ayırmak. En azından felsefeyi bu şekilde ele aldığımda daha çok seviyorum.


Video bağlantısına buradan erişebilirsiniz. Kendisiyle ilgili izlediğiniz ilk videosu ise söylemem gerekiyor ki evet, konuşma tarzı bu şekilde.


Direkt alıntılamadan bahsetmek gerekirse videoda, aynı konu üstünde yer alan ayrı bakış açılarının hepsinin kulağa aynı anda bilgece gelebileceğini belirtiyor. Bunu da örnek bir cümle üzerinden açıklıyor:


  • İlk olarak, dünyevi zevklerin peşinde koşmanın anlamsız olduğunu ve tek gerçek tatminin sonsuzlukta olduğunu söylüyor.

  • İkinci olarak, sonsuzluğun peşinde koşmaktansa, burada ve şimdi sahip olduğumuz şeyleri kavramanın bilgelik olduğunu belirtiyor.

  • Üçüncü olarak, geçici, anlık zevklerde sonsuzluğu görmenin gerçek bilgelik olduğunu söylüyor

  • Son olarak, bu iki uç arasında kalmanın ve bunu kabul etmenin bilgelik olduğunu ifade ediyor


Kısacası her olasılığa değiniyor. Her birinin kulağa aslında mantıklı, akılcı ve bilgece geldiğini belirtirken asıl bilgeliğin doğru ton ve bağlamda sunulduğunda bilgece görünebileceğini vurguluyor.

 

“Çok gezen mi bilir çok okuyan mı?”


  • Gezen bilir.

  • Okuyan bilir.

  • Gezerken okuyan bilir.

  • Gezme ve okuma dengesini sağlayan bilir.

1 Comment


Büşra Ergül
Büşra Ergül
Jul 30, 2024

Güneşin sıcaklığını hissetmek...

Rüzgârı tenimde hissetmek..

Denizin maviliğinde ve ışıltısında kaybolmak..

Dağların arasında yeşilliklerde kaybolmak...

Çiçeklerin renklerine bakmak, onların kokusunu almak, onlara dokunmak...

Tarihin dokularına yürümenin mutluluğunu yaşamak, onlarla geçmiş zaman yolculuğa çıkmak...

Ruha iyi gelen müzikleri dinlemek...

Yemeklerle tanışmak ve onların lezzetini alabilmek...

Huzurlu olmak...

Yaşamak...

Gezmenin anlamı benim için budur.


İnsanların yüzlerindeki çocuksu enerjiyi alabilmek, hikâyelerini dinlemek, eşlik etmek...

Kitapları ve blogları okumak,

Etrafımızdaki çiçeklerin, bulutun vb. doğanın dünyasını okumak, araştırmak, keşfetmek...

Çocuklarımız, sevdiklerimiz, dostlarımızla ilişkimizi güzelleştirmenin yollarına bakmak, onların dünyasını anlayabilmek...

Uzmanı olmasak bile hayatımızın her alanında yer alan hukuk, siyaset, ekonomi gibi alanlarla ilgili kitaplar vb.araçlarla okumak, izlemek, dinlemek...

Okumak kısmından da bunu anladım.


Dediğin gibi, gezmek ve okumak ikisi birbirinden bağımsız değil.

İkisi de harmanlanarak…


Like
bottom of page